Regaib Kandili, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin Sikke-i Tasdik-i Gaybi eserinde yer alan bir mektupla özel bir anlam taşıyor. Bediüzzaman Hazretleri, mektubunda, Regaip gecesi yapılan yağmur duasının nasıl mucizevi bir şekilde kabul edildiğine dikkat çekiyor. İki aylık kuraklığın ardından ümitsizlik yayıldığı bir zamanda, Regaip gecesinde yağan yağmurun, bu mübarek gecenin kudsiyetini yansıttığını ifade ediyor.
Bediüzzaman Hazretleri’nin anlatımına göre, yağan yağmur, sadece bir meteorolojik olayın ötesinde; aynı zamanda kainatın, Peygamber Efendimizi (asm) alkışladığı bir lütuf olarak nitelendirilebilir. Bu olay, Regaib Kandili’nin manevi gücünü ve bu özel gecenin yeryüzündeki etkisini gösteren bir işarettir. Bediüzzaman’ın bu özgün perspektifi, insanların manevi duygularını harekete geçirirken, kudsiyetin ve duaların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bu, Regaib Kandili’nin, sadece bir gece değil, aynı zamanda kainatın işleyişinde bir dönüş noktası olduğunu düşündürüyor.
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ بِعَدَدِ قَطَرَاتِ الْمَطَرِ فِى لَيْلَةِ الرَّغَائِبِ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
Aziz kardeşlerim; Size iki pusulayı Leyle-i Regaipten altı saat evvel yazdım. “Hizbü’n-Nuriye” ve Hüsrev’in kâğıdı ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevi mu’cize-i Ahmediye olarak, iki aydan beri mütemadiyen kuraklık ve yağmursuzluk, her tarafta daima namazlardan sonra pek çok duaların akîm kaldığı ve herkes me’yusiyetinden derd-i maişet endişesiyle kalben ağlarken, birden Leyle-i Regaip—bütün ömrümde hiç işitmediğim ve başkalar da işitmediği—üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dın bu yüksek ve şiddetli tesbihatıyla öyle bir rahmet yağdı ki, en muannide dahi Leyle-i Regaibin kudsiyetini ve Hazret-i Risaletin bir derece, bir cihette âlem-i şehadete teşrifinin umum kâinatça ve bütün asırlarda nazar-ı ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduğunu ispat ettiği ve kâinat o geceyi alkışlıyor diye gösterdi.
REGAİB NEDİR?
Regâib kelimesi, Arapça kökenli olup “reğa-be” kökünden türemiştir ve bir şeyi istemek, arzulamak, ona meyletmek ve elde etmek için çaba sarf etmek anlamına gelir. “Reğîb” ise, “reğabe”den türetilen bir isim olup rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şeyi ifade eder. Müennesi “reğîbe” ve çoğulu “reğâib”dir.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib Gecesi denir ve melekler tarafından bu isim verilmiştir. Her cuma gecesi değerlidir, ancak bu gece Receb ayındaki ilk cuma gecesi olmasıyla ayrı bir kıymet taşır. Allah Teâlâ, Regaib Gecesi’nde müminlere ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar, hürmet edenleri affeder ve duaları kabul eder. Bu gece, ibadetle geçirilmeli, dua, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlerle dolu bir atmosfer yaratılmalıdır.
Regaib Gecesi, Perşembe günü oruç tutulması ve gecesinin ibadetle geçirilmesiyle ayrı bir bereket kazanır. Receb ayında oruç tutmanın büyük sevapları olduğu Peygamberimiz (a.s.m)’in sıkça oruç tuttuğu bir aydır. Bu kutsal ay, manevi yükselişe vesile olacak ibadetlerle değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, Said Nursi’nin Regaib Kandili bereketine dair mektubu, bu özel gecenin anlamını derinleştirmekte ve manevi bir rehberlik sunmaktadır.
Yorumlarınızı Bırakın